 |
Aşıklar zelil ve bayağı olur. Safâ ve saygınlık, sevilene yaraşır. |
 |
Aşk ayıbı zamandır. |
 |
Aşk, canın belasıdır. |
 |
Aşksız güzellik bayağıdır; güzellikse aşk pazarında mezad... |
 |
Cana tamah etme, can elbet geçicidir. |
 |
Cesaret ve edep atalar mirasıdır. |
 |
Cihanda eski usuldür, fayda arayan, zararı da istemiş olur. Sevgili isteyen, eziyete hazırlanmalı; define arayan yılanı göze almalıdır. |
 |
Deliye hazine değil, virane gerektir. |
 |
Dünyada ümit bir direktir. |
 |
Dünyaya ümit tutmak olmaz; asla ölümü unutmak olmaz. |
 |
Ebedi sevgi ezelde takdir edildiyse, bu kader kaza ile önlenebilir mi? |
 |
Evlad can cevherine bedeldir; evlad bırakan ad bırakır. |
 |
Güzelliğin vasıflarını söylemek için söz çoktur; ama güzelliğin tatlılığına hiç söz yoktur. |
 |
Güzellik olmasa aşk ortaya çıkmaz; aşk olmasa güzellik yüz göstermez. |
 |
Hicran vuslatın gecesi ise; vuslat firakın şafağıdır, fecridir. |
 |
İyi haber karınca hızıyla yürüyemezken, kötü haber şimşek süratiyle yayılır. |
 |
Kızlar gizli gerek. Gizli olduğu için değerli değil midir hazine?
|
 |
Nefes hesabıyla sona erince ömür, ya bir kurtuluş ve muştu; ya bir başlangıç ve korkudur. |
 |
Söylesm tesiri yok; Söylemesem, gönül razı değil.
|
 |
Topraktan olanı toprağa vermek gerek. |
 |
Varlık gam tuzağıdır, hür olmak yoklukladır. |
 |
Vuslat olunca ayrılıktan korkmak gerek. |
 |
Vuslat! Ah! Ne efsunkâr bir kelime, ne kutlu bir an!.. |
 |
Zaman!... Ah zaman!... Hem dost, hem düşman. |
 |
Zincir, deliye gerektir... |